26 Kasım 2014 Çarşamba

DELFİN TEPE / ANTALYA

DELFİN TEPE / ANTALYA

Delfin Tepe söylerken beni rüzgara
Serpme bir ışıkla susmuştur hep
Sonra denizin geceliğine takılmıştır uzun uzun
‘Tepeden süzme’ diye buna dedim ben
‘Seçmeyi bilmek’ diye buna

Ay ışığında ne kadar maviyse deniz
Ve ne kadar saklıysa Tepe’nin içindeki
Neyse…
Üç nokta bizde hâlâ sır sessizliği

‘Soluğu işitilen aşk’ diye buna dedim ben
‘Yatay sınır ortaklığında kavuşamamak’ diye buna..

Delfin Tepe beni söylerken rüzgara
Serpme bir ışık bahanesiyle
Bizi sevdaya, sevdasıyla böyle aşılamıştır hep
Ve bizi hep böyle sesli susmuştur.
Serap ERSOY 
(Ruhum Güneşten)

15-10-2013 / Antalya / Delfin Tepe





www.serapersoy.com

Eski Lara Tek Aşk

Nisan önce kendinde başlar
Şekerliyorsa, şekerlenmelisin
Ve tam o sırada bir sardunya
Yeşiller arasından geçer
Tanıyorsan, çevirmelisin
Dillendirmiyorsa sana ne?
O senden çok eski Eski Lara’yı tek aşk bilir
Serap Ersoy / Ruhum Güneşten

20.Nisan.2014 / Antalya

25 Kasım 2014 Salı

Ey Örnekköy Ey Lara (Antalya)

Bu sahilde bir akşam
Yine sessiz sakin bir akşamüstüne uyursam
Ve bir martı,
Bir damla deniz düşürürse yüzüme
İrkilirsem!
Ey Örnekköy, ey Lara!
Martıdan değil, sizden bilirim!
Serap Ersoy (Ruhum Güneşten)

28-Mart-2014 / Antalya

Siyah Yalancı / Serap Ersoy (R.G)



''Siyah Yalancı''
Şiir&Seslendiren: SERAP ERSOY (Ruhum Güneşten)
Müzik: Melih Kibar

https://www.facebook.com/SerapErsoyDenemeveSiirleri
http://www.serapersoy.com/
ANTALYA

18 Kasım 2014 Salı

Antalya / Lara


serapersoy.com / Serap Ersoy (Antalya)
serapersoy.com / Serap Ersoy (Antalya)
serapersoy.com / Serap Ersoy (Antalya)
serapersoy.com / Serap Ersoy (Antalya)






17 Kasım 2014 Pazartesi

Kalemin Ucu Sen - Serap Ersoy (R.G)

FERSİZ SEVDALAR (GÜNEŞTEN BİR GECE)




FERSİZ SEVDALAR
Gel nihayet
Şaibeli hislerini sürgün ettim çoktan
Karantinada kalan zararsız birkaç yalan dolan

Gel nihaventle uyandır geceleri
Düş yaralarını sar incitmeden nağmeleri

Soluğunu kesmiş acılar öldü ölüyor, vur kaderi
Bugünle yaz, bir yokmuş bir varmışın hikayesini

Gel nihayet
Gelmez diyen baharları utandır artık
Güneşten bir gece aleni çal beni

Ayrılığın yüzü düşmüş uzak bir yerlere
Alacalı binbir çeşit telli duvak artık yorgun hüznünde
Gel nihayet
Fersiz sevdalar tanıdık ruh kiri
Benden bir gece aleni çal beni
SERAP ERSOY (Ruhum Güneşten)

14 Kasım 2014 Cuma

EGE'DE DÜĞÜN GÜNÜ - SERAP ERSOY (Ruhum Güneşten)

http://www.serapersoy.com/serap-ersoy-siir-2/siyah-yalanci/47.html

SİYAH YALANCI (EGE'DE DÜĞÜN GÜNÜ)
...ve yeni bir sevda mühürleniyor
Mayısın en ılık karanlığına

Ege'de bir düğün günü
Ege'de manalı bir telaş
Efeler hazırlıkta
Çökertme'yle çıkacaklar az sonra meydana
 
Kız anacağı ağlamaklı
Tılsımlı bir ışıltı gözlerinde
Gözleri bembeyaz gelinciğinde

İçleri parçalıyor ananın konuşan gözyaşları
'Gelincik işte düğün günün,
Çeyiz sandığının göç günü bugün.'
 
Baba, vaktiyle okuduğu delikanlı kitaplarının etkisinde hala
Satırlar geçit verse ağlayacak
Hey atmışlı delikanlı, utanma
Kan çanağı gözlerinle bağla kızının beline kırmızı kuşağı.

Ege'de bir telaş
Anlamlı bir koşuşturma
Meydanda davul zurna sesleri
Aynı şehirde göçüyor bir kadının dağ gibi bedeni

Belli ki çoktan el sallanmış eski zamanlara
Koskocaman bir hiç oluvermiş Seraplar

İşte Ege'yi sarsan efeler
Bakışlar sert, arslan gibi mert yürekler

Herkes allanmış pullanmış özene bezene
Keyifler hoş sohbetler yerinde
Çerezler, mezeler, devrilen şişeler
Halaylar, halay halkalarında gelinlik çağındaki kızlar.

Yıldızlar öfkeli
Ben arka masalarda alışılmış giysilerimle tahta bir iskemlede
Şaşkın üzgün korkak...
Arkamda uçan balonlarla haşır neşir bir grup çocuk
Yaşlı ağacın sarkmış dalları arasında
Soğuk yüzümü saklamaya çalışıyorum sanki.

Öfkeli yıldızlar ışığında
Sazlar sustu nihayet
Diller kilitlendi bir anda
Gönüllerden kopan alkışlar Siyah ve Beyaz'ın
Beyaz, Siyah'ın kolunda güvende
Hadi tokmağını erkekçe vur davuluna
Mayıs kokan Ege inlesin!
Nasılsa çoktan el sallanmış eski zamanlara
Koskocaman bir hiç oluvermiş Seraplar.

Düşmanım da olsa tanıdık bir sima arıyor gözlerim köşe bucak
Şu kahreden tarihe bir şahit daha
Her beden, her ruh, her soluk kilometrelerce yabancı
Bir iklim tanıdık
Bir de şu mağrur şu siyah yalancı!
SERAP ERSOY (Ruhum Güneşten)
http://www.serapersoy.com/


9 Kasım 2014 Pazar

GÖNLÜNDE ÇİÇEKLER AÇACAK




GÖNLÜNDE ÇİÇEKLER AÇACAK

''Ben gidince senin gönlünde çiçekler açacak renk renk diyen sevdalarım; kaktüs tohumundan kır çiçekleri bitmedi henüz, bilin isterim.'' Serap Ersoy (Ruhum Güneşten)

''Karanlığın Aydınlığa Bakan Yüzüne Selam Olsun''

NEFRETİM FAİZDE

NEFRETİM FAİZDE
''Bir giden vardı benden, bir de kalan benimle... Gidene nefretim faizde, kalana sevgim kalbimde. İkisi de o, ikisini de çok özlüyorum bugünlerde...''
Serap Ersoy (Ruhum Güneşten)

6 Kasım 2014 Perşembe

Çivilenmiş Acılarım/Serap Ersoy (R.G)


''Gitmeli şimdi. Şuracıkta bırakmalı sevdayı. Ağlamalı içli içli, şekeri elinden alınmış bir çocuk olmalı bugün biraz.
Bir parantez açmalı ama önce, dikensiz gülün ölümünü mırıldanmalı, hikâyesini anlatmalı yatalak çiçeklere.
Yaşanmış her rengin güzelliğiyle, tekrar tekrar geçmeli çirkinliklerin üstünden. Ve bakmalı tekrar tekrar aynı pencereden, çok uzaklarda kalmış ilkbaharıma. Kokusu aynıdır belki hâlâ, belki çoktan dost olmuştur ürküten kışlarla, belki o da dikensiz gül gibi uzanmıştır boylu boyunca, çekmiştir toprağı şu günlerde üstüne örtü niyetine.
Neyse... Üç noktalı yaşamlaraydı sevdam. Hep yarım yamalak tattıklarıma. Bugünle bitenlere değil, arkası hep yarınlara. Şöyle uzun uzun anlatsam da bahar akşamlarının ılık esintisi sokuluverse ruhuma.
Ama simsiyahlarım da var benim. Hiç bir mevsimle rengini değiştiremediğim örneğin. Çivilenmiş acılarım... İlaca düşman ağrılarım... Bir çırpıda geçmeli o günleri şimdi. Geçmeli ihanete dost sevgiliyi. Yıldırım hızıyla hatta. Çiçeklerim hasta, çiçeklerim yatalak, derdimden kahrolurlar sonra.
Uzaklara çok uzaklara düşler fırlatmalı şimdi. İçimdekini sevdaların gömüldüğü derinlere. Çıldırmışcasına gülmeli sonra. Belki bir çeyrek zaman kalmıştır gülüşlerimin de sırılsıklam olmasına. Öyle ya belki de bir çeyrek zaman; o zaman:
Güneşten karmalı ruhun hamurunu
Böyle kırmalı bu defa uzun boylu acıların onurunu.'' SERAP ERSOY
(Ruhum Güneşten)
2007/Antalya

5 Kasım 2014 Çarşamba

BİRKAÇ ŞİİR ÇIPLAK


BİRKAÇ ŞİİR ÇIPLAK                                            


Ben giyindim
Birkaç şiir çıplak kaldı
Heyhat!
Akdeniz daha bir tuzlu şimdi

Ben şifrelerimi soydum
Biri gitti şehirden
Sonra biri daha
Gittiler
Küfürler şeref kuşandı
Vedasız olunca gidişler

Ben kırıla kırıla daha bir insan oldum
Kocaman oldum
Onlar birbirine benzediler
SERAP ERSOY (Ruhum Güneşten ) Antalya

(Görsel alıntıdır)

2 Kasım 2014 Pazar

Ant Olsun Ki


ANT OLSUN Kİ
Gitmişin pençesindeyim
Yarına kaç var ki saat?
Ay da kararacak birazdan
Bir hiçim,
Boşluğun kaldırma kuvveti ben değilim.

Gurur acıdıkça ateşliyor sevdayı
Çırılçıplak hislerden utanıyor artık dizeler
Uzattığım el de düşüyor boşluğa
Bir hiçim,
Boşluğun kaldırma kuvveti ben değilim.

Birkaç dün pıhtılaşmış karanlığın üçüncü saatine
Soyunu kurutmalı artık şu asalak geçmişin.
Hani ilkbahar yolcusuydu zaman?
Nerede meltem esintisi yoldaş?

Yalnızlıktan hiçleştim
Sazla sözle törpülenmiyor artık şiddetim.

Bir hiçim
Gittiğine duacı olduğu gün yüreğim
Ant olsun ki
Her şeyim!

Yarına kaç var ki saat?

SERAP ERSOY(Ruhum Güneşten)
Ekim/2010 -Antalya

http://www.edebiyatdefteri.com/siir/431062/ant-olsun-ki.htm






21 Ekim 2014 Salı

OL DEDİ ZAMAN

http://www.serapersoy.com/ol-dedi-zaman/

Ol dedi zaman
Aşk-ı saadet buyurdu
Son hasbihâl inledi muazzam aşk zammından
Doymuş bir geceye tutsak etti sonra
Bir şarkı çaldı, şarap dillendi, şehir geceydi
Sonra uyudu efkar ardından
Serap Ersoy (Ruhum Güneşten)

Mayıs 2013 / Antalya

Ol Dedi Zaman


12 Ekim 2014 Pazar

ÇİÇEK KOKULU TEBESSÜM


ÇİÇEK KOKULU TEBESSÜM

”Yağmur damlaları aheste aheste denizi ıslatırken, inadına, çiçek kokulu bir tebessüm sessizliğinde baharlayalım o halde hayatı.” Serap Ersoy (Ruhum Güneşten)

Ocak-2013 / Antalya



30 Eylül 2014 Salı

28 Eylül 2014 Pazar

Ezberli Oyun


Ezberli Oyun


’’Her oyun vakti dolduğunda biter. Perde çekildikten sonra kimin sahnede, kimin perde arkasında kaldığının hiçbir önemi yoktur. Alkışı kimin, neden aldığıyla ilgilenmek zaman kaybından başka bir şey olmayacaktır. Neticede oyun bitmiştir. Bununla ölecek vakti, yeni bir oyunun sahnesini ve oyuncuların kostümlerini hazırlamakla, eskiden yazılmış senaryoya şöyle bir göz atmakla geçirmek kişinin lehine; bir önceki oyundaki rakibinse aleyhine işler. Nasıl olsa aşk, ezberli bir oyun değil mi?

Tabii bunun gerçekleşmesi, sahnede biten oyunun, kalple eş zamanlı olarak bitmesine bağlıdır. Aksi halde oyuncu çift kişilik sahneye tek kişiyle çıkıp, kendine oynamaya devam eder’’

Serap Ersoy/Ruhum Güneşten




Aralık-2012




www.serapersoy.com

25 Eylül 2014 Perşembe

14 Eylül 2014 Pazar

UZANMAYA GÖR

''Uzanmaya gör eski bir sevdaya. Sonbahar sanıp dökülmeye başlıyor yaprak yaprak'' Serap Ersoy
(Ruhum Güneşten)

SONUN KÖPÜK


SONUN KÖPÜK

''Dalganın kıyıya vurana kadar şiddeti ve ömrü var. Sanki o değil bir hışımla kıyıya ulaşmak için çırpınan. Ey dalga! Sonun köpük!''
Serap Ersoy (Ruhum Güneşten)

Kasım-2013 / Antalya




13 Eylül 2014 Cumartesi

Serinlik Borcu / Serap Ersoy






''Anında soğutup, çayını çay olmaktan çıkarsa da rüzgârı; hatırla, ona kaç serinlik borcun olduğunu.'' SERAP ERSOY (Ruhum Güneşten)
ANTALYA
serapersoy.com



www.serapersoy.com

30 Ağustos 2014 Cumartesi

Yakamozmuş Aşk - Serap Ersoy | Ruhum Güneşten


YAKAMOZMUŞ AŞK

Akdeniz sahillerinden seyrettim ben hep hayatı
Ege’ye keskin, Marmara’ya miskin yeminler bıraktım hep

Denizlerle takıldım akşamlar battığında
Gemisiz sularda korku nedir bilmedim hiç

Hep en kıyıdan, en sığdan yanaştım kalplere
Aşk bilip, albatroslar uzak gittiler

İnadına sevdim, daha, daha, daha çok yalnızlığı
Dalgalarını okşaya okşaya Akdeniz’in

Sonra, sonra bir gün yıllar sonra bir yabancı vurdu bu kıyılara
Aşk diyordu, aşk diyordum, biraz da yazgı
Yakamozmuş aşk, yazgı da parıltı…
SERAP ERSOY
(Ruhum Güneşten)
20-Temmuz-2012 ANTALYA

26 Haziran 2014 Perşembe

HAZANDAN MEKTUP VAR

HAZANDAN MEKTUP VAR

Hazandan mektup var
Saçmalamış yine
Ne varsa saçmış ortalığa
Kaç yaprak varsa dökmüş şehirde
'Ah o akşam sefaları' demiş arada bir
Geveliyor
Diyeceği var belli
Sefası olmasın
Benim anlamadığım yerde gül biter

Öpücükle mühürlemiş satırları
Mühürler bildiğin kuru yaprak sarısı
İllâki öpecek
Öpmesin istemem
Yaz kıyısında
Dünlere karşı
Acıları müteakip
Güneş öptü beni
Öpmesin istemem
Kuru yaprak sarısı

Dört bir köşesini yakmış mektubun
Deli
İki de zil atmış zarfın içine
Oynatacak belli
Taktım zilleri
Oynarım bak, A’lı Z’li
Bir oynarım ki
Aklı hayâli donar kalır
Donar ya
Tanımaz oyunun bir harfini

Kenar süsünde aklını döven bir adam
Ne kaşı var ne gözü
Ne yönü belli ne sözü
Niyet, düşlerime kâbus desem, değil
Şiirlerimle bozmuş kafayı belli

Kimini eğmiş harflerin kimini dikmiş
Yatırmış yuvarlamış birkaç ünlemi
Bir dörtlük geçmiş içinden
Kimler Geldi Kimler Geçti’den esinlenmiş belli

Kimler ekledi, sorma sakın kimler sildi
Hiçbirisi kasvetimi gidermedi
En eseni, senin kadar devirmedi
Kimler ekledi, kimler sildi

Sol anahtarı sağ köşenin mağduru
Bu mektup hazanın son deli yağmuru
SERAP ERSOY (Ruhum Güneşten)

13 Haziran 2014 Cuma

GÖLGEM SENDEN


















GÖLGEM SENDEN
Bir nebze aydınlandı diye düğümler
Kutlar gibi yürüyorduk bol dökümlü bir gecede
Sıra sıra ağaçları bilmiyorum ne sandı
Bir telaş, bir titreyiş, bir ürperti
Ah dostlar, ne desem şizofren gelir...

Dedim, ''Korkma,
Gören de bizi nikah masasında sanır''
Dedim, ''Bilmez misin?
Bir erkek ana rahmine düşer düşmez kuvvettir!''
Dedim ''Alınma da
Benim gölgem bile senden daha erkektir!''

Serap Ersoy
Ruhum Güneşten
Haziran-2012
                                                                                                     


10 Haziran 2014 Salı

Ol Dedi Zaman



Ol dedi zaman

Aşk-ı saadet buyurdu

Son hasbihâl inledi muazzam aşk zammından

Doymuş bir geceye tutsak etti sonra

Bir şarkı çaldı, şarap dillendi, şehir geceydi

Sonra sustu efkar ardından

Serap Ersoy / Ruhum Güneşten

Mayıs.2013

Ben Gidensem

Ben gidensem / Umut bir söylemdir artık / Eski Lara’da nokta / Örnekköy’de seraptır Serap ERSOY Ruhum Güneşten 03-01-2014

13 Mayıs 2014 Salı

Eski Lara Tek Aşk / Serap Ersoy

Nisan önce kendinde başlar Şekerliyorsa, şekerlenmelisin Ve tam o sırada bir sardunya Yeşiller arasından geçer Tanıyorsan, çevirmelisin Dillendirmiyorsa sanane? O senden çok eski, Eski Lara’yı tek aşk bilir Serap Ersoy (Ruhum Güneşten) 20-Nisan-2014

12 Nisan 2014 Cumartesi