6 Kasım 2014 Perşembe

Çivilenmiş Acılarım/Serap Ersoy (R.G)


''Gitmeli şimdi. Şuracıkta bırakmalı sevdayı. Ağlamalı içli içli, şekeri elinden alınmış bir çocuk olmalı bugün biraz.
Bir parantez açmalı ama önce, dikensiz gülün ölümünü mırıldanmalı, hikâyesini anlatmalı yatalak çiçeklere.
Yaşanmış her rengin güzelliğiyle, tekrar tekrar geçmeli çirkinliklerin üstünden. Ve bakmalı tekrar tekrar aynı pencereden, çok uzaklarda kalmış ilkbaharıma. Kokusu aynıdır belki hâlâ, belki çoktan dost olmuştur ürküten kışlarla, belki o da dikensiz gül gibi uzanmıştır boylu boyunca, çekmiştir toprağı şu günlerde üstüne örtü niyetine.
Neyse... Üç noktalı yaşamlaraydı sevdam. Hep yarım yamalak tattıklarıma. Bugünle bitenlere değil, arkası hep yarınlara. Şöyle uzun uzun anlatsam da bahar akşamlarının ılık esintisi sokuluverse ruhuma.
Ama simsiyahlarım da var benim. Hiç bir mevsimle rengini değiştiremediğim örneğin. Çivilenmiş acılarım... İlaca düşman ağrılarım... Bir çırpıda geçmeli o günleri şimdi. Geçmeli ihanete dost sevgiliyi. Yıldırım hızıyla hatta. Çiçeklerim hasta, çiçeklerim yatalak, derdimden kahrolurlar sonra.
Uzaklara çok uzaklara düşler fırlatmalı şimdi. İçimdekini sevdaların gömüldüğü derinlere. Çıldırmışcasına gülmeli sonra. Belki bir çeyrek zaman kalmıştır gülüşlerimin de sırılsıklam olmasına. Öyle ya belki de bir çeyrek zaman; o zaman:
Güneşten karmalı ruhun hamurunu
Böyle kırmalı bu defa uzun boylu acıların onurunu.'' SERAP ERSOY
(Ruhum Güneşten)
2007/Antalya

5 Kasım 2014 Çarşamba

BİRKAÇ ŞİİR ÇIPLAK


BİRKAÇ ŞİİR ÇIPLAK                                            


Ben giyindim
Birkaç şiir çıplak kaldı
Heyhat!
Akdeniz daha bir tuzlu şimdi

Ben şifrelerimi soydum
Biri gitti şehirden
Sonra biri daha
Gittiler
Küfürler şeref kuşandı
Vedasız olunca gidişler

Ben kırıla kırıla daha bir insan oldum
Kocaman oldum
Onlar birbirine benzediler
SERAP ERSOY (Ruhum Güneşten ) Antalya

(Görsel alıntıdır)

2 Kasım 2014 Pazar

Ant Olsun Ki


ANT OLSUN Kİ
Gitmişin pençesindeyim
Yarına kaç var ki saat?
Ay da kararacak birazdan
Bir hiçim,
Boşluğun kaldırma kuvveti ben değilim.

Gurur acıdıkça ateşliyor sevdayı
Çırılçıplak hislerden utanıyor artık dizeler
Uzattığım el de düşüyor boşluğa
Bir hiçim,
Boşluğun kaldırma kuvveti ben değilim.

Birkaç dün pıhtılaşmış karanlığın üçüncü saatine
Soyunu kurutmalı artık şu asalak geçmişin.
Hani ilkbahar yolcusuydu zaman?
Nerede meltem esintisi yoldaş?

Yalnızlıktan hiçleştim
Sazla sözle törpülenmiyor artık şiddetim.

Bir hiçim
Gittiğine duacı olduğu gün yüreğim
Ant olsun ki
Her şeyim!

Yarına kaç var ki saat?

SERAP ERSOY(Ruhum Güneşten)
Ekim/2010 -Antalya

http://www.edebiyatdefteri.com/siir/431062/ant-olsun-ki.htm